Kurumlar Vergisi Beyannamesi Nedir?

Kurumlar vergisi tüzel kişiliklerin kazançlarından alınan vergi için hazırlanan yıllık bir beyannamedir. Mükelleflerin bir yıl içerisinde elde etmiş oldukları kazanç baz alınarak hesaplanır. Kurumlar Vergisine konu olan mükellefler tüzel kişiliklerdir. Sermaye şirketleri tüzel kişilikler olarak kabul edildiğinden dolayı kurumlar vergisi beyannamesi vermek zorundadırlar. 

Şahıs İşletmeleri ise kurum olarak kabul edilmemektedir. Şahıs işletmeleri yani Gerçek Kişiler Gelir Vergisi öderken Şirketler veya Tüzel Kişilikler Kurumlar Vergisine Tabii olmakla yükümlüdür. Kurumlar Vergisi Beyanları Türkiye de Kurumlar Vergisi Kanunu kapsamında düzenlenmiştir. Bu kanunla birlikte kurumlar vergisine tabii olan kurum ve kazançlar açıkça belirtilmiştir.

Kimler Kurumlar Vergisi Mükellefidir?

Kurumlar Vergisi Kanununun 2. Maddesinde tüzel kişilerin bulunup bulunmadığı göz etmeksizin kurumlar vergisine tabii olan mükelleflerin nitelikleri belirtilmiştir. Öncelikle tüzel kişiliği olmasına rağmen kurumlar vergisi mükellefiyeti olmayabilir. Aynı şekilde tüzel kişiliği olmamasına rağmen kurumlar vergisine mükellef olabilir.

Tüzel kişiliği olan yükümlüler kurumlar vergisi beyannamesi vermek zorundadır. Şahıs şirketleri tüzel kişiliğe sahip olmadıkları için kurumlar vergisine tabi değillerdir.  Kurumlar vergisi mükellefleri arasında limited ve anonim şirketleri, kooperatifler, iktisadi kamu kuruluşları, devlet ya da vakıflara ait olan iktisadi işletmeler, iş ortaklıkları, Limited şirketler ve Anonim Şirketler yer almaktadır.

Kimler Kurumlar Vergisi Öder?

Kurumlar Vergisi Beyannamesi Kanununa göre tüzel kişi sayılan mükellefler ikiye ayrılmaktadır: Tam mükellef ve dar mükellef. Kurumlar vergisine tabii olan kurumlar kanuni ya da iş merkezi Türkiye’de yer alanlar tam mükellef kabul edilmektedir. Tam mükellefler hem Türkiye içerisinde hem de Türkiye dışında elde etmiş oldukları kazancın tamamı üzerinden vergilendirilir.

Kanuni ya da iş merkezi Türkiye’de yer almayan kişiler ise dar mükellef sayılmaktadır. Kanuni merkez vergiye tabii olan kurumların kuruluş kanunları, ana statüleri ya da sözleşmelerinde gösterilen merkezlerdir. İş merkezi ise işlemlerin fiilen toplanıp yönetildiği merkezlerdir.

Kurumlar Vergisinin Konusu Nedir?

Kurumlar vergisi direkt olarak kurumların sağladıkları kazançları hedef almaktadır. Bu durum KVK madde 1’de belirtilmektedir. Gelir vergisinin kurumlar için biçimlendirilmiş şeklidir ve daha detaylıdır. Bir kurum gelir elde etmiş ise elde edilen kazanç kurum kazancı olarak nitelendirilmektedir. Gelir vergisinde gelirin anlamı ne olarak düşünülüyorsa kurumlar vergisinde de bu şekilde değerlendirilmesi gerekmektedir.

Gelir yıllık, safi ve doğmuş olmalıdır. Gelir vergisi konusuna girmeyen unsurlar ise kurumlar vergisinin konusuna girmemektedir. Gelir Vergisi ve Kurumlar Vergisi Beyannamesi oldukça büyük benzerlikler göstermektedir. Fakat bir o kadar da farklılığı bulunduğu unutulmamalıdır.

Kurumlar Vergisi Kanunu

Kurumlar vergisi, Kurumlar Vergisi Kanununa göre beyanname verilen vergi dairesi tarafından tam mükellef ya da dar mükellef olan kişi yönetici ya da yönetici ortaklardan herhangi birisi adına tarh olunur. İktisadi kamu kuruluşları, dernekler ya da vakıflara ait iktisadi işletmelerden tüzel kişiliği hail olmadığı için bağlı oldukları kamu tüzel kişileri olarak yönetici ortakları ya da ortaklardan herhangi birisinin adına tarh olunur. 

Kurumların bağlı bulunmuş oldukları vergi dairesine beyannamenin verilmiş olduğu günde eğer ki beyanname posta ile gönderilmiş ise vergiyi tarh edecek daireye geldiği tarihi izleyen üç gün içerisinde tarh edilir.

Geçici Vergi ve Kurumlar Vergisi İlişkisi

Kurum geçici vergi ödemesi gereken mükelleflerin cari vergilendirme dönemlerinin kurumlar vergisi taksiti adı altında sayılması suretiyle üçer aylık kazançları ile hesaplanarak tahakkuk edilen vergi türüdür. Geçici vergi firmanın bütün yılda elde ettiği kar ve zarar hesaplamasını tek seferde yapılmaksızın üç aylık dönemler içerisinde elde edilen kazancın vergisinin önden tahsil edilmesi için meydana getirilmiştir. Geçici vergisi önden verildiği için peşin vergi olarak da bilinir.

Geçici Verginin aslında Kurumlar Vergisinden farkı yoktur. Tamamen bu iki vergi çeşidi birbirleri ile ilişkilidir. Geçici Vergi mükellefin cebini yormamak ve devletin gelirini daha erken tahsil etmesi adına Kurumlar Vergisinin 4 taksite bölünüp Geçici Vergi Beyannamesi adı altında beyan edilerek ödenmesidir. Yani Geçici Vergi, Kurumlar vergisi için hazırlık aşaması olarak düşünülebilir. Ancak Kurumlar Vergisi hazırlanırken dikkat edilmesi gereken bazı durumlar vardır.

Kurumlar Vergisini Beyannamesi Nasıl Hazırlanır?

Kurumlar vergisi beyannamesi şirketin müşaviri tarafından hazırlayıp onaylamakla yetkilidir. Şirket ile ilgilenen Serbest Muhasebeci Mali Müşavir (SMMM) her yıl Nisan ayının son gününe kadar kurum kazancı elde eden işletme veya şirketlerin Kurumlar Vergisi Beyannamesini oluşturarak GİB sisteminde Gelir İdaresi Başkanlığına bildirmesi gerekmektedir.

Kurumlar Vergisi Gelinen son noktadır. Artık bir önceki yılda gerçekleşen işlemler, kayıtlar, hesaplar vs. her türlü işlemin sonuna gelinmesi demektir. Mizan kesinlikle muhteşem bir görünüme sahip olmalıdır. Hesaplar muhteviyatına uygun olacak şekilde düzenlenmiş olmalıdır. Mizanda yer alan bütün hesapların gerçeğe uygun, doğru bilgileri gösteriyor olması gerekmektedir. Örneğin 1-2’li hesaplar alacak bakiyesi vermemesi gerekmektedir. Aynı zamanda 3-4-5’li hesaplar da borç bakiyesi vermemesi gerekmektedir.

Yorum yapın